Kadın ile erkek birbirine aşık olur ve birliktelikleri
başlar. Aşkın hormonları da devrededir. Neslimizin devamını sağlayan bu
hormonlar kadın ve erkeğin buluşmasında önemli rol oynar. Ortalama kullanım
süresi altı ay ile bir buçuk sene arasındadır. Yıllar geçer ve sürtüşmeler,
içine atmalar, çekişmeler, kavgalar ve barışmalar sürüp gider. Bir gün ansızın,
tüm birikmişler yüzeye çıkar; bazen sakince bazen de hunharca... “Sen artık çok
değiştin” cümlesinin ardından ayrılık kapıdadır.
Nasıl bir kişi ile ilişkiye girmeden çaba harcayıp, bazı
oyunlar, planlar yapılıyorsa ayrılırken de son derece hassas davranmak gerekir.
Özellikle de çocuk ve çocuklar varsa. Ayrılmak ustaca yapıldığında, güzelce
helalleşildiğinde her iki taraf da özgür kalacaktır. Çocuklar da bu anne ve
babanın arasında olanlardan en az şekilde etkilenecektir.
Oysa çoğu zaman olaylar böyle gelişmez... Marriage Story (Evlilik Hikayesi) isimli
filmde çiftleri durumu da benzer. Biri oyuncu (Nicole) , diğeri yönetmen (Charlie)
büyük bir aşkla evlenip bir de çocuk sahibi olurlar. Nicole daha fazla bu
evliliği sürdürmemeye karar verir ve bu kararı bile kendisi doğrudan değil, ailesi
aracıyla vermeye çalışmaktadır. Tüm yakınlık bitmiş, anlamsız bir duvar
girmiştir araya. Evlilik söz konusu olunca işe anlaşma ve hukuksal boyutta
dahil olmaktadır. Nicole çocuğunu alıp başka bir eyalete taşınmak ister. En
büyük iddiası ise eşi için yaşamış ve hep onun hayatına destek olmasıdır.
İlişkilerde en fazla görülen çarpıklık denge ve rollerde yaşanır.
Denge konusunda bir taraf fazla verir (veya verdiğini sanır) ve diğer taraf da
fazla alır. En tehlikeli olan durum verdiğini varsayıp fazla almaktır. Çünkü
bir problemi çözmek için önce onun farkında olmak gerekir. Rollerde yaşanan
dinamik ise her dört kişiden üçünün annesinin oğlu veya babasının kızı
olmasıdır. Diğer bir deyişle annesinden tam anlamıyla alamayan kadın,
babasından tam anlamıyla alamayan erkek birbirlerini bulurlar. Bu sistemik
durumda damat eşinin annesi ile, gelin de eşinin babasıyla daha iyi anlaşır.
Charlie’nin kayın validesi ile arası, Nicole’ün kendi annesiyle arasından daha
iyidir. Nicole annesi hakkında şikayet ettiği her davranışı sergilemektedir.
Reddettiği kişi olma yolunda ilerlemektedir. Çiftin arasındaki diğer bir
dinamik, Nicole’ün daha eril, Charlie’nin daha dişil olmasıdır. Belkide
saçlarının boyları bile buna bir gönderme yapılması için seçilmiştir. Elbette
herkes her türlü saç boyuna sahip olabilir ancak bazı durumlar küçük ipuçları
olabilir.
Filmin ilerleyen kısımları boşanmanın yasal boyutları ile
sıkıntılı bir hale geliyor. Çiftler adına avukatları yüksek rakamlar alarak,
aradaki iletişimi kurmaya başlıyorlar. Avukatlar tarafların zayıf veya öfkeli
yanlarından faydalanmaktadırlar. Artık kontrol ellerinde değildir.
“Ceza avukatı kötü insanların en iyi halini görür, boşanma avukatı iyi inanların en kötü tarafını görür.”Tüm bunlar neden mi böyle olur?
Bizler iç dünyamızdaki dışa yansıtırız. Özellikle hayatımıza çektiğimiz kişiler bize ayna tutar. Kendi iç dünyamızdaki – çocukluk ve atalarımızdan gelen – dinamikleri anlamadığımız sürece bölünmüş kişiliklerimize uygun başka bölünmüş kişilikler çekip durmaya devam ederiz... Bu kısır döngünün durmasının yolu fark etmek ile başlar...