Hayatımızdaki herkes bir aynalık yapmak için mi gelir? Bu doğruysa, sanki bazıları diğerlerinden bir parça daha farklı ve daha fazla
etki mi bırakıyor? ‘Kendimiz’ olma yolunda bize yol mu gösteriyorlar?
The Spectacular Now filminin adı “Muhteşem Şimdi”... Lise çağındaki Sutter, çevrenin standartlarına uygun olarak yaşadığı ilişkisi
bitince kendini alkole bırakır. Aslında uymadığı bu rolle uğraşırken sıra dışı
bir kızla tanışır; Aimee...
-
Sutter: Seni hikayen nedir?
-
Aimee: Benim hikayem yok aslında.
-
Sutter: Herkesin hikayesi vardır.
-
Aimee: Benim yok galiba
-
Sutter: Senin olayın ne peki?
-
Aimee: Olay?
-
Sutter: Evet herkesin bir olayı vardır...
Keştir, zengindir... Senin ki ne?
-
Aimee: Bilmiyorum...
Aimee kendi gibi olan hikaye veya etiketlemeleri olmayan
biridir. Şimdi’de yaşamaktadır ve yaşanan olaylar ne kadar ona karşı ‘haksızlık’
gibi gözükse de onları yargılamadan ve onlara tutunmadan davranmaya devam eder. Dışarıdan ‘saf’, ‘çaresiz’ veya ‘ezik’ gibi algılanma ihtimaline aldırmayan Aimee,
hikayelere takılmaz ve kurban rolünü seçmez.
Sutter da, Aimee de ‘şimdi’de yaşar ancak biri bu
algılarıyla uyanık bir halde yapar, diğeri ise alkol gibi, başka bir eğlence
gibi ‘yerine’ koyarak ve farkındalığını kapatarak yapar.
Eckhart Tolle’un söylemiyle, önemli olan soru şu:
“Düşüncelerin altında mısınız? Üstün de mi?”
Zihniniz sustuğunda, düşüncelerden özgür hale gelirsiniz. Bu anlamda meditasyon ve uyuşturucu aynı görevi yapar, sizi zihnin köleliğinden kurtarır. Ancak birinde düşüncelerin üstünde ondan bağımsız, onu gözleyen, gerçek ‘ben’ olursunuz. Diğerinde ise ancak bir bitki kadar özgürsünüzdür.
“Düşüncelerin altında mısınız? Üstün de mi?”
Zihniniz sustuğunda, düşüncelerden özgür hale gelirsiniz. Bu anlamda meditasyon ve uyuşturucu aynı görevi yapar, sizi zihnin köleliğinden kurtarır. Ancak birinde düşüncelerin üstünde ondan bağımsız, onu gözleyen, gerçek ‘ben’ olursunuz. Diğerinde ise ancak bir bitki kadar özgürsünüzdür.
Bu arada, hem Aimee, hem Sutter’in aileleri ile ilgili
sıkıntıları vardır. Aimee annesine karşı kendini ifade edemezken, Sutter ise
babası hakkındaki sır perdesini aralamak arzusundadır. Bu yolculukta da birbirlerin
yalnız bırakmazlar.
Film, Tim Tharp’ın romanından uyarlanmış... (500) Days of
Summer filminin senaristleri senaryoyu yazmış.
Genç ve güzel oyuncu Shailene
Woodley’i The Descendants
filminden hatırlayabilirsiniz. Sutter rolündeki kahramanımız Miles Teller ise genelde rastladığımız
gençlik filmlerindeki yapmacık bir performanstan fazlasını vermiş.