Kadın ve erkek, ying ve yang bir bütünü tamamlayan iki parça
gibidir. Birbirleri ile kendilerini daha bütün ve tam hissederler. Kadın ve
erkek kendilerinin de farkına varmadıkları bir çekim ile bulurlar
birbirlerini... Yüzeyde göremeseler de anlaşılmak ister içimiz, iyileşmek ister
ruhumuz. Çift benzer sorunları, travmaları ile bulur diğerini...
En tipik örneklerden biri, ‘anasının kuzusu’ olan
erkeklerdir. Dışarıdan maço ve çapkın gibi gözükseler de içten içe anneleri
gibi bir kadını aramaktadırlar. Ve sonunda kendilerine annelik yapacak bir
kadın ile evlenirler. Eğer çiftler bu durumun farkına varır ve bunun üzerinde
beraberce çalışırlarsa, büyür ve gerçek kadın ve erkek rollerini alabilirler.
Dengesiz sevginin yerini sağlıklı bir sevgi alır.
Hungary Hearts (Aç
Kalpler) filminde ise durum böyle ilerlemiyor. Annesine düşkün oğlan, anne
rolünü seven kız ile evlenir ve bir erkek çocukları doğar. Oğlan annenin gerçek
ve yeni çocuğu ve olur. Kadın tarafından dışlanmaya başlar. Kadının odak
noktası oğlandır ve onun için delirmişcesine hassas davranır. Kadın ailesi
hakkında bir bilgi bulunmuyor ama bu davranışının ve korkusunun da arkasında
bir şey yatmaktadır.
Belki de içten içe çocuğun büyümesini istemektedir. Bu onu
kaybetmek anlamına gelebilir. Kadın bebeği vegan yapmış, hiç bir şekilde doktor
kontrolüne götürmemektedir. Kocası artık dayanamaz ve tam bu noktada kim
yardımına koşar? Kendi annesi...
Ailelerimizde kilitlenmeler bizlerde sevgiyi arayan aç kalpler şekilde ortaya çıkar. Bu dinamikleri anlayıp, kör sevgi ve hiç sevgi yerine sağlıklı ve dengeli sevgiler bizi doyurucu ve özgür ilişkilere sürükleyecektir. Şunu da hatırlatmak gerekir; çocuklar evliliğin güzel meyveleridir, ast olan halen anne ve babanın arasındaki ilişkidir. Onların arasındaki sağlam ilişki çocuğu da rahatlatır ve sağlıklı bir birey olarak yetişebilir...