İnsan bedeni hayatta kalmak üzere yüz binlerce yıldır
taktikler geliştirmiştir. Tüm bu bilgi genler vasıtasıyla nesiller boyunca
gelir. Bu taktiklerden en önemli olanı da sosyal bir topluluğa ait olmaktır. Beraberce
avlanan ve korunan bir kabilenin bir üyesi değilsek hayatta kalamayız. Her ne
kadar günümüzde fiziki tehlikeler az da olsa bu gücü hala güçlüdür. Bebek
doğduğu aileye bağlı olmazsa hayatta kalamayacağını düşünür. Büyüdükçe ailenin
bağlı olduğu topluluklar, inançlar ve çevre onun bu güvenlik alanını
belirlemeye başlar.
Kültür, gelenek görenekler ve din, hiç anlaşılmadan,
kayıtsız şartsız bir itaat ile kabul edilir. Çizilmiş bir hayat planı
içerisinde yaşam sürer gider. Oysa yaşam sadece bedeni hayatta tutmak mıdır?
Gerçekten kim olduğunu, ne olduğunu böyle bir düzen içerisinde keşfedebilir
misin?
Disobedience
(İtaatsizlik) işte böyle bir sisteme başkaldıran iki kadının hikayesini konu
alan bir film. Babası bir Yahudi Haham olan Ronit,
babasının ölüm haberini alınca memleketine döner ve olaylar gelişme başlar.
Evlilik, çocuk sahibi olmak, davranışlar, kılık kıyafet, cinsel hayat hakkında
hemen hemen her kuralın topluluk tarafından belirlendiği bu yapıya Ronit isyan
etmiş ve yurt dışına gitmiştir. Gençlik Esti
ise uygun birisi ile evlenip mutsuz ve ruhsuz bir hayat yaşamaktadır.
Aralarında arkadaşlık cinsel yakınlığa doğru gitmeye başlar...
Aile sistemi terapisi açısından bakılacak olursa,
kadınlardaki karşı cinse olan ilginin belli dinamikleri olabilir. Ailede
genellikle bu tür cinsel eğilimlerde bulunanlar dışlandığı için yeni nesil de
onları temsil ediyor olabilir. Diğer bir dinamik ise kişinin içten içe bu
dünyaya bir çocuk getirmeme veya bir kişiye bağlanmama isteği olarak
görülmekte. Eşcinsel bir ilişki, evliliğe göre çok daha rahat ve genelde çocuksuz
olduğu için daha az sorumluluk ve kural barındırıyor. Son olarak kişi, ailede
karşı cinsten biri ile özdeşleşmiş olabiliyor. Evin tek kızı, kürtaj ile
alınmış erkek kardeşi ile özdeşleşebiliyor örneğin. Tüm bu durumların daha
ciddi bir hal aldığı durum ise, kızın kadın olabilmesi için ihtiyacı olan
anneye bir şekilde ulaşamaması...
Ronit’in durumu ise muhtemelen anneye ulaşamaması... Çok
fazla ailevi bilgi olmamasına rağmen, Ronit tek çocuk ve anne çoktan vefat
etmiş. Tüm bu sıkışıklıktan kurtulmanın çözümünü ülkesinden ve babasından
kaçmakta bulan Ronit, dünyanın öbür ucuna da gitse görünmez bağlarla köklerine bağlıdır. Belki bu sebep, onu yeniden ana-vatanına çekmiş ve artık aile bağları ile yüzleşme vakti gelmiştir. Tüm
sırlar ortaya çıktıktan sonra Esti’nin herkesin seçiminde özgür olduğundan
bahseder. Artık kaçmak ve sır saklamak olmadan, herkes iradesiyle karar
verecektir...
İtaat, özgürlüğün bittiği yerdir. Her türlü koşullanma
itaattir.
Yaşam, her bireyin kendi iradesiyle onu keşfetmesidir...
Yaşam, her bireyin kendi iradesiyle onu keşfetmesidir...
Konu, içerik ve mekan üçlemesi dikkatimi çekti. Anlatımınızı sürükleyici ve yalın buldum. Paylaştığınız filmi izledikten sonra yorumlayacağım. Belgesellerden fırsat yaratıp İtaatsizlik Keşfet listeme sayenizde girdi (:
YanıtlaSilYorumunuz için teşekkürler.
Sil