Bazen geçmişe takılır kalırız; geçmişte olan olaylardan
dolayı kendimizi kapatır, endişeli bir hale geliriz. Hem kendimizi, hem de
sevdiklerimizi güvenli sandığımız bir alana hapsederiz. Sadece güvenli
bildiğimiz şeylerin yapılmasını arzularız ya da sadece hiç bir şey yapmayız.
The Beat Beneath My
Feet filminin iki kahramanı vardır: Tom,
sadece annesi ile yaşayan bir gençtir. Steve
ise, kendini dünyaya kapatmış eski bir rock yıldızıdır. Tom’un babası da
müzikle uğraşmaktadır. Tom'un annesi kocası ile yaşadığı 9 yılın ardından, eşinden
boşanmış ve Tom’un müzikle uğraşmasını istememektedir. Tom babası ile
buluştuğunda zamanlarda, babası ona babalık yapamamaktadır çünkü babası küçük bir çocuk gibidir... Tom belki babasız olmaktan, belki de geçmişteki yaşadığı başka bir olaydan dolayı, ufak
kesikler atarak kendine zarar vermektedir. Bilinçaltında, yaşamayı hak
etmediğini düşündüğü için veya kendini, bedenini hissetmek adına kendine zarar veriyor olabilir...
Gitar çalmak ise onun kendini ifade ettiği, ruhuna ulaşabildiği bir nefestir... Geçmiş ile barışıldığında, bizi hayatta tutan parçalarımız bize bazı hediyeler bırakır; Tom için, bu hediye gitar çalmaktır.
Öte yandan, Steve, büyük vergi borçlarından dolayı kimlik
değiştirerek yaşamaktadır. Oğlunun, evlerinin havuzunda ölmesinden kendini
sorumlu tutmaktadır. Ona göz kulak olmadığı için, oğlunun öldüğünü düşünür.
Tom ve Steve kendi zindanlarından çıkmak için karşılıklı
anahtarlara sahiptirler. Tom, Steve’i zorlayarak ona gitar dersleri vermesine
ikna eder. Annesinden gizli bir şekilde çalışmalar devam ederken, Steve ile Tom’un
annesi arasında da bir şeyler çözülmeye başlar. Herkes kabuğunu kırmaya, hayata
merhaba demeye hazırdır...
Filmin en güzel şarkılarından biri ise Prisoner – Tutsak’dır:
Saklanamayız
Bütün hayatımız boyunca kaçıyorduk
Her saklanmaya çalıştığımızda
İçimizden bir parça ölüyor
Saklanamayız
İçimizdeki gerçeklikten
Hepimizin hayatı
Tuzağa düşürüldü ve yok sayıldı
Tutsak, tutsak, tutsak...
Zamanı geldi
Anahtarı bulmamız lazım
Birine ihtiyacımız var
Bizi özgür bırakacak birine
Evet zamanı geldi
Yardım eden eli tutmanın
Geçmişi özgür bırakmanın
Ve yeni bir başlangıç yapmanın
Özgürüz, özgürüz, özgürüz...
Steve: “Ben, benim gibi çalarsam, bu harika. Sen benim çalarsan, bir taklitçi, olursun.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder