İnsanlık acılarını en aza indirip, keyif aldığı durum veya
eylemleri azami düzeye çıkarmayı arzular. Kişi keyif aldığı, kendini güvende
hissettiği durumun değişmesini istemez; küçük tahmin edilebilir değişiklikler
dışında sabitlemeye çalışır her şeyi... Bu durum, fiziksel koşulları kapsadığı
gibi psikolojik koşulları da içerir... Zihin kendi fikrinin aksi bir fikir
karşısında kendini tehdit altında hisseder... Tüm bunlar ben-sen, biz-siz
ayrımını körükler. Terazinin hangi tarafında olduğunuzun çok büyük bir önemi
yoktur, eğer bir tarafsak, dengeyi bozmaya her halükarda destek olmaktayız.
İşler bizim istediğimiz gibi gitmediğinde ise bize verilen
en tatlı oyuncağı çıkarırız: Umut!
Bir çok kurum, akım, inanç bize umut vadetmiştir. Umut ise
gelecekle ilgilidir. Geleceği hiç bir zaman, hiç bir kimse tahmin edemez.
Umut, yargı, beklenti ve varsayım içerir...
Bir şey umut ediyorsan, diyelim ki daha iyi bir işe girmek...
'Bu işe girmek', senin ve çevrende
olanlar için en iyisi olduğu yargısı, beklentisi içerisindesindir. Bu varsayım
üzerine hareket eder, enerjini harcar, olmazsa da hayal kırıklığına uğrarsın.
Oysa ki neyin olacağını ve olacakların sonuçlarını
bilmiyoruz, kimse bilemez... Belki de Çinli Çiftçinin hikayesini duymuşsundur.
Olan olaylara iyi veya kötü olarak sınıflandırmak sadece zihnin geçmiş bilgi ve
deneyimlerine dayanarak yaptığı bir eylemdir.
Peki, durum böyleyken, şu soru aklımıza gelebilir. Hiç bir
şey yapmadan oturalım ve kaderimize teslim mi olalım? Bu tam olarak doğru
değildir. İlk önce doğru olarak bildiğimiz kesin gibi görünen bildiklerimizi
gözlemlemeli ve sorgulamalıyız. Otomatik pilotta yaşayan bilinçdışı kısmımızın
farkına varıp, evrene şöyle bir bakmalıyız. Kazanacağımız anlayış bizi bir
anlamda sürücü koltuğuna oturtacaktır.
Evrende öyle bir sistem vardır ki, kişinin çok ötesinde... Hayat,
kişinin ötesinde, sonsuz bir güç tarafından idare edilir. Kontrolü
bıraktığımızda hayatımızın seyrinde bir farkındalığımız oluşur. Olanı olduğu
gibi, yargılamadan, yorum yapmadan kabul edersek, zihinle tepkiden ziyade farkındalık
devreye giriyor... Yargı, beklenti, umut, varsayım artık konu olmaktan
çıkıyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder