Çalışan kadınların sayısı her geçen gün artıyor. Bu kadınlar
evlenip çocuk sahibi olduktan sonra da çalışmayı seçebiliyorlar. ‘Kariyer de yaparım çocuk da!’ en
başarılı sloganlardan biri haline geldi. Son 300,000 yıldır mağarada veya
genellikle evde olan kadın artık, kocası ile beraber avlanmaya gidiyor. Ancak
hala çocuğa güvenli bir mağara lazım... Bazen, ebeveynlerin anneleri, bazen
kreşler ve maddi durumlar da yerindeyse tam zamanlı bakıcılar veya eskilerin
tabiri ile dadılar...
Aslına bakılırsa çekirdek ailenin dışında bir kişinin aileye
yardımcı olması evrimsel gelişime de uygun. İnsanoğlu sadece son 100 senedir
bir evin içerisinde anne-baba-çocuk şeklinde yaşamaya çalışıyor. Tarihimizde
hep kabile hayatı, kalabalık aileler, aşiretler mevcut. Bir çocuğa ortalama 20
kişinin elinin değdiği bir ortamda kimse ne kendi çocuğundan bunalır ne de
çocuk ebeveynlerinden sıkılır. Hırvatlarda kuzenler birbirlerine ‘kardeşim’
diye
hitap edermiş.
Evin biraz kalabalık olması iyi güzel, ancak bu dadının rolü ne
olmalı, nerede durmalı, nerede devreye girmeli? Bu konuda her üç grubun da
algısını incelemek gerekir; dadı, ebeveynler ve çocuklar...
The Second Mother filminde
olduğu gibi dadı anne gibi olmuş, baba bile dadıyı annesi yerine koymuş
olabilir. Her türlü sevgiyi çocuğa sadece dadısı gösterirken, anne daha erkeksi
ve iş-kolik bir karakter çiziyor. Dadı o kadar çocuğu benimsemiş ki kendi
kızıyla bile öyle yakın bir ilişkisi yok... Bir gün dadının gerçek kızı
üniversite sınavları için annesinin çalıştığı evde kalmaya başlar. Evin babası
kıza asılırken, annesi ise kızıyla iletişim problemleri yaşar.
Filmde çok çarpıcı bir şekilde anne ve babalık görevlerinin
dadıya bırakılmasından dolayı ortaya çıkan problemler ortaya seriliyor. Kızın
hamile olduğunu öğrenen annesi bu sefer torununa bakmak için çalıştığı evi terk
ediyor. Çok büyük ihtimalle kendi annesinden alamadığı sevgiyi başkalarından almaya
çalışıyor. Bu baktığı çocuğun yerine başka bir çocuk koymaktan farklı bir durum
değil. Hikayede ilginç olan ise erkeklerin yani babaların silik olması veya hiç
ortada olmaması. Fabinho'nun babası da eşi ile ilgili değildir ve dadının kızına yakınlık gösterir, hatta onunla birlikte olmaya çalışır. Tüm sağlıksız bağlar birbiri ile örtüşmektedir...
Oysa babaların çocuk yetiştirmede önemli bir rolü vardır. Anne yapısı gereği endişelidir; bu da onu aşırı korumacı yapar. Çocuklar bebekliklerinde anneye bağlıdır ve güven içerisindedir. Büyümeye başladıklarında onlara hayatı gösterecek ve onları bu konuda cesaretlendirecek babaya ihtiyaç duyarlar. Baba bu rolü üstlenmediği zaman, filmdeki Fabinho gibi 18 yaşında bile dadınızla beraber uyuma ihtiyacı duyabilirsiniz.
Oysa babaların çocuk yetiştirmede önemli bir rolü vardır. Anne yapısı gereği endişelidir; bu da onu aşırı korumacı yapar. Çocuklar bebekliklerinde anneye bağlıdır ve güven içerisindedir. Büyümeye başladıklarında onlara hayatı gösterecek ve onları bu konuda cesaretlendirecek babaya ihtiyaç duyarlar. Baba bu rolü üstlenmediği zaman, filmdeki Fabinho gibi 18 yaşında bile dadınızla beraber uyuma ihtiyacı duyabilirsiniz.
Dadı kelimesinin sözlükteki anlamı: Evlerde çocuğa bakan kimse. Bakmak
kelimesini ucu açık. Belki de doğru kelime yardımcı veya kolaylaştırıcı olmalı.
Anne ve baba çalışıyorken çocuklara bakan, onlara anne-babasının yetiştirmek
istediği tarzda davranan biri olarak davranabilir. Anne ve baba olduğunda ise
son derece pasif bir tavra bürünüp, ebeveynler ile çocukların sağlıklı bağlar
kurmasına müsaade etmeli; anne ve babalar da kendi sorumluluklarını üstlenmeli.
Bu konuda kendi anne babamızdan aldıklarımız yeterli olmayabilir. Çeşitli
kitaplar ve eğitimler aile sistemini daha iyi anlamamızı ve bakış açımızın
değişmesini sağlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder