7 Mart 2020 Cumartesi

Grâce à Dieu - Yüzleşme



Neyi bastırırsanız karşınıza o çıkar.

Özellikle Hristiyanlıkta papazların Tanrı’ya yakınlaşmak için münzevi hayata çekilip, basit bir hayat yaşadıklarını izleriz. Bir çoğu bu yolculuğa özümseyerek, Tanrı’yı ve Evren’i anlayarak değil, başkalarından öğrenerek, başkalarını takip ederek yapmaya çalışmaktadır. Paraya, cinselliğe, mevkiye olan istekler bastırılır. Oysa sık sık ortaya çıkan cinsel taciz skandalları bu tip sözüm ona din insanlarının nasıl yanlış bir yolda olduğunu ortaya çıkarır. Diğer iki konu olan para ve itibar için de benzer durumlara rastlanır. Elbette taciz kadar sansasyonel olmayan bu iki konu bazen göz ardı edilir.

Grâce à Dieu – Yüzleşme isimli yapım, erken yaşlarda bir papaz tarafından taciz edilen erkek çocuklarının günümüzdeki hikayesine dayanıyor. Yıllar boyunca sessiz kalan bu erkekler, daha fazla dayanamayarak seslerini çıkarmaya başlar. Özellikle de tacizci papazın hala görevinde olması onları daha da tetiklemektedir.

İşin ilginç yanı, çocukların genellikle bu tip olayları yıllarca sır olarak tutmasıdır. Öncelikle utanç duygusu bu olayın etrafını sarar. Cesaret edip birine söyleyenlere sıklıkla yalan söyledikleri veya yanlış anladıkları varsayılır. Yıllar geçtikçe bu tip olayların yeniden açılmasına tepki gösterenler bile çıkar. Zaten kanunlar 20 seneyi aşkın vakaların dava edilemeyeceğine kanaat getirmiştir. Basına duyurursanız dine karşı bir kampanya gibi algılanma tehlikesi ile karşı karlı kalınabilir. Oysa sırlar artık açığa çıkmak ister, lakin bu travmatik anılar hala tap tazedir. Tüm bu erkekleri de etkilemektedir.


İçinizdeki neyi görmek istemezseniz hayatınıza onu size gösterecek kişileri hayatımıza çekmeye devam ederiz.

Cinsel tacize maruz kalmış her kurbanın yaşamı ciddi derecede zedelenmiştir. Çoğunun ailevi problemleri, güven eksikleri bulunmaktadır. Muhtemelen de geçmişlerinde sağlam bir baba figürünün eksikliği olabilir. Kimisi evlenmiş, kimisi bekar kalmıştır. Ancak işin net bir tarafı şudur: Ya kendileri gibi kurbanlar seçmişlerdir (benzer geçmişi paylaşan), ya kendilerine bir kurtarıcı (muhtemel ebeveyn rolünde) bulmuşlar ya da son seçenek  olan kendileri de onlara bu olayı gerçekleştiren failler gibi yapmaktadırlar... Bu son durum belki de en zor olanıdır. Kendileri de şiddet uygular veya tacizci olurlar.

Çözüm nedir? Çözüm failin af dilemesi ve kurbanın onu affetmesi midir? Kesinlikle hayır... Bu onların arasındaki uçurumu daha da derinleştirir. Çözüm herkesin olanı olduğu gibi görmesi, anlamasıdır. Kurbanların onurlandırılması, faillerin kendilerine düşen sorumluluk/ceza neyse yüklenmeleridir. Ancak bu şekilde anılar güveni bir şekilde kütüphanedeki yerini alır, içimizdeki çocuklar büyür...
“Onu affedersen onun kölesi olursun, sonsuza kadar...”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder