80’li yıllarda ergenliğe giren bir genç olarak o da Rock’n
Roll müziğin etkisinde kaldı. Bir şarkıcıyı ve grubu dergilerden takip ederdi.
Duvarlarını posterler süslerdi. Sadece müzikleri değil, onların özel hayatlarını
da bildiğini düşünürdü. Bazılarının müzikleri harika olsa da grup üyelerine
karşı çok da olumlu duyguları olmazdı. Hele bir tanesi vardı ki, dillere
destan: Eski moda bir bıyığı, garip garip kıyafetleri, ilginç sahne şovuyla
eşcinsel bir İngiliz... Şimdi onun öldüğü yaştaydı. Kendisi için yolun yarısı
sayılabilecek bir yaşta ölmüştü.
Gerçek adını sonradan öğrenecekti: Farrokh Bulsara... İngiliz olmasına İngilizdi ancak Zanzibar’da
doğmuş, farsi hint’li olduğu için ailesi anavatanlarından sürülmüştü. Evet
eşcinselliği de doğruydu ancak bir zamanlar bir kız arkadaşı vardı ve hatta ona
evlenme teklifinde bulunmuştu. Bir zamanlar bıyıksız ve uzun saçlıydı...
Bu kişi, bilinen ismi ile Freddie Mercury, Queen grubunun
solisti. Onu tanımadığı gibi grup üyelerini, aralarındaki dengeyi, onların
katkılarını hiç bilmiyordu. Tüm bu hit parçaların ardında bir sürü hikaye ve
çalışma vardı. Seyirci ile inanılmaz bir bağ kuruluyordu. Belki kendi gibi
dışlanmış kişilere hitap edebiliyor. Şarkı sözleri, cesur davranışı, olduğu
gibi olması, kendilerini ifade edemeyen milyonları etkiliyordu.
Babası ile bir türlü anlaşamayan ve onun rızasını alamayan Freddie,
annesine öylesine bağlıydı. Ailevi sıkıntıları yüzünden bir kurban olmamış,
belki de karşılığında edindiği şevk ile müziğe hayatını adamıştı. Bir çok ünlü
şarkıcının düştüğü kibir ve bağımlılıklarla bir süreliğine o da yakalanmış. Tam
her şey yoluna gireceği sıra bu sefer amansız bir hastalığa yakalanır
Freddie... Daha derindeki sıkıntısı ise yalnızlıktır. Milyonlarca hayran ve
yanındaki çıkarcı insanlar onun yalnızlığına çözüm olamıyordu. Eski kız
arkadaşı ile dost olarak ilişkisini yürütmeye çalışıyordu ancak bu da her zaman
mümkün olmuyordu. Bir çocuk gibi kıskanıyordu onu. Çılgın partiler, içki ve diğerleri...
Sanki geçici rüyalardı. Yıllar sonra gerçek bir dost buldu, az da olsa mutluluğu yakalamıştı artık.
Babası geç de olsa oğlunun Live Aid konseri ile Afrika’daki
aç çocuklar için şarkı söylemesi ile gurur duymuştu. Bu şov onun en anlamlı
performanslarından biriydi belki de, Queen sahneye çıktıktan sonra bağışlar
yağmaya başladı...
[Bohemian Rhapsody parçasını dinledikten sonra]
Ray Foster: Sonsuza kadar gidiyor, altı lanet dakika!
Freddie Mercury: Altı dakikayı sonsuz olarak değerlendiriyorsan, karına acırım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder