Hiç bitmeyen bir para kaynağına sahip olsaydınız neler
yapardınız?
Bir an için altın yumurtlayan tavuğa sahip olduğunuzu hayal edin. Ne yapardınız? Ona sahip olmadığınız halinizden daha iyi mi yoksa daha mı kötü olurdu?
Bir an için altın yumurtlayan tavuğa sahip olduğunuzu hayal edin. Ne yapardınız? Ona sahip olmadığınız halinizden daha iyi mi yoksa daha mı kötü olurdu?
The Brass Teapot (Pirinç
Çaydanlık) isimli filmin konusu altın yumurtlayan tavuğu bulan çifti konu
alıyor. Alice ve John yeni evlenmiştir. John düşük kazançlı bir işte çalışmaktadır. Alice
ise birçok arayışına rağmen, bir türlü iş bulamaz. Her gün ne yiyeceklerini
düşünürler ve ciddi bir maddi sıkıntı yaşamaktadırlar. Tüm bu şartlara rağmen
birbirlerine sıkı sıkı bağlıdırlar ve birbirlerini severler. Belli bir dereceye
kadar olumlu tutumlarından vazgeçmezler.
Bir gün, bir kamyonet onların arabasına çarpar ve kaçar. Kaza
yaptıkları noktada, Alice ilginç bir dükkan keşfeder. Bu dükkanda pirinçten
yapılmış bir çaydanlık vardır. Alice çaydanlığı umutsuzca arzular ve çaydanlığı
çalar. Bu çaydanlığın mucizevi bir para makinası olduğunu tesadüfen öğrenirler.
Derken para harcamaya ve özendikleri zengin insanlar gibi
yaşamaya başlarlar. Kıyafetler, içkiler, lüks bir araba, büyük bir ev ve hava
atmak için verilen partiler. Artık harcamaları da artmış ve acılar peş peşe
gelir. İş tuhaf yanı, çaydanlık cimrileşmeye başlar. Daha fazla para için daha
fazla acı talep eder. Sadece fiziksel acılar değil, duygusal acılara da ödeme
yapmaktadır. Alice ve John, birbirlerini ve başkalarını incitmeye başlar. Artık
çaydanlık bir araç olmaktan çıkmış onları kontrol etmektedir.
Eski dostları ile arkadaşlıkları bozulurken, yeni
ortamlarında da eskisi gibi keyif almazlar...
Çaydanlık mevcut kapitalist sistemin daha fazla ile beslenen
yönünü temsil etmektedir. Basit ve minimalist bir hayatta mutlu bir ilişkileri
varken, birilerini öldürmeyi düşünecek bir hale gelirler. Kısır döngü asla
bitmez... Alice’i durdurmaya çalışan John’a verdiği cevap ise düşündürücüdür:
“Daha fazla istemenin kötü bir tarafı yok!”
Alice ve John hırslarını bırakıp yeniden eski ve mutlu
hayatlarına geri dönecek cesareti bulabilecekler mi? Zihinlerinden kalplerine
giden yola çıkabilecekler mi?..
Keyifli bir filme benziyor. İzlenecekler listeme ekledim bile...
YanıtlaSil