‘Yıldız canavarı gökyüzündeki tüm yıldızları toplamıştır. Pinky yıldızları yeninden yerine koymak ister. Elmaslarını sapanla fırlatır yıldızların yerine. Yeteri kadar uzağa gönderememiş. Limonları gökyüzüne gönderir, limonlar geri düşmüş…’
Annesi estetik ameliyatlar ile 10 sene daha genç gözükme
peşindedir. Kocasının yaptıklarına rağmen onun geri gelmesini istemektedir.
Gelmesi için kızının araya girmesini söyler. Annenin bir yanı büyümemiş bir
ergendir. Annesinin bir yetişkin olarak orada olamaması onun ‘annesi için
yapması’ ile sonuçlanır… Babasından uğradığı her türlü tacizle çok sevdiği
insanlardan gördüğü çocuğun yıldızları bir bir yıldız canavarı tarafından
yenmeye başlar. Artık dilek tutabileceği bir yıldızı yoktur. Çocukken çektiği
acılardan dolayı kendisi de bir kız evlat dünyaya getirmek istemez. Bunu
yüzeyde bilmese bile derinde hisseder. Julie bu konuda donuktur. Küçük bir
çocuk olarak donmaktan başka çaresi yoktur bedeninin… Babasının üzgün olması
onda bir etki yaratmamaktadır.
Julie zaten ilk erkek çocuğu için devamlı endişe etmektedir.
Kendisi de bu dünyada yaşamak istemez. Onun bir düşüncesine göre kendisi
olmadan çocuğu daha güvenli bir hayata sahip olacaktır. Kendisini hiçbir zaman
yeterli bir anne olarak görmemektedir. İkinci hamilelik, gelen bebeğin kız
olması, kullandığı ilaçları bırakması sonun başlangıcı mıdır?..
‘Bazen yıldızlar bulutların arkasındadır, bazen güneş öyle parlar ki yıldızları göremezsin, bazen de ayın arkasına saklanırlar. Ancak görünmeseler bile her zaman yıldızlar oradadır. Tıpkı benim gibi… Beni görmesen bile aşkım hep seninle…’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder