“Onlar bana farklı
olduğum için gülüyorlar. Ben onlara aynı oldukları için gülüyorum.” (Kurt
Cobaine)
Yaşama geldiğimizde uyum sağlamak bizim için hayatta kalmak
demektir. Önce ailemize sonra çevremize uyum sağlayarak kendimizi güvende
hissederiz. Oysa içimizdeki kişinin seçimleri bambaşka olabilir. Bu seçimler
derinde çok farklı dinamiklere dayanıyor olabilir. Oysa bireysel uyum sağlama
kolektif olarak güç kazanmış ve vicdan/ahlak gibi kavramlarda köklenmiştir. Bir
de buna sözde dini inançlar eklenmiş ve beton kadar sert kuralların altında
ezilmeye başlanmıştır.
Sözde olmasının sebebi ise temelinde hemen hemen her dinin
mesajının aynı olmasının yanı sıra, aracılar ve yorumlayıcılar tarafından
değiştirilmesi ve çarpıtılmasıdır. Yaradan ve kulları arasında bir aracıya
ihtiyaç yoktur. Yaradan yarattığı her birey eşsizdir. Öte yandan topluma
uymayan her durum günah ilan edilip dışlanmaktadır.
Prayers For Bobby
isimli film, gerçek bir hikayeyi konu almaktadır. Sadece Bobby’nin değil ergenliğinde
ailesi ve toplum tarafından dışlanan, baskı altında kalan her gencin
hikayesidir bu. Son derece dinine düşkün bir annenin, evde nispete pasif ve
duygularını gösteremeyen babanın ve cinsel açıdan kafası karışık oğullarının
yaşadığı trajedinin hikayesi...
Bobby gibi farklı olanların düştükleri kapanı besleyen kör vicdan ve ahlak yapısının ardında yüzyıllardan beri nesiller boyunca aktarılan koşullanma düşünce ve inanç sistemleri yatmaktadır. Körü körüne inanmak, hiç inanmamaktan daha tehlikedir. Tüm varsayımlarımızın, inançlarımızın, düşünce kalıplarımızın, alışkanlıklarımızın sorgulanması gerekir. Tüm bu sorgulama her bireyin bizzat kendisinin çıkması gerecek bir yolculuktur. Sonuna kadar, içtenlikle, yılmadan ve bitmeden yapılmalıdır...
“Kutsal kitaplar
ölümlüler tarafından yorumlandı ve bu yorumların çoğu yaşanılan zamanın
etkisinde kalınmıştı. Tanrı sorgulamaya karşı değildir. Körü körüne inanmak,
hiç inanmamak kadar tehlikeli olabilir.”
kaçmaz valla bu film çok teşekkürler
YanıtlaSilTeşekkürler. :)
SilFilm genclik cagindaki evlatlarinin yasadiklarini,dini inanisa gore yorumlayan anne ya da ailelerin,yaratici adina karar verme haklari olmadigini gosteriyor..inammak soylu bir eylemdir cunku takliden olmaz..gercegi sorgulayarak bulmaya calusmak,insanoglunun vazifesi...kati ve rijit olarak degil de daha anlayisla ve sefkatli bir yaklasim sergilerse anneler, insan olmayi kabul etmek biraz daha kolaylasacak..zira insan hur olarak tercihini yapabilme yetkisi verilmis mustesna bir varlik...
YanıtlaSilYorumunuz için teşekkürler
Sil