Firma satın almak veya firma birleşmeleri, evlenmek-boşanmak
gibi ailevi olaylara benzer. Son derece hassas bir şekilde süreçlerin üzerinden
geçilmelidir. Her firma aileler gibi farklı sistemlerdir ve kendine özgü
dinamikleri vardır. Özellikle de bu birleşmeler veya satın almalar farklı
kültür veya farklı ırkları barındırıyorsa. Son dönemlerin üretim anlamında
yıldızları olan Uzak Doğu firmalarının Batıda yaptıkları yatırımlarda bu kültür
çatışmalarını görmek olağan bir hale gelmiştir.
American Factory adlı
belgesel, eski bir amerikan fabrikasının Çinli bir üretici tarafından satın
alınmasının ardından özellikle iki kültür arasındaki çatışmayı konu alıyor.
“Hayatın amacı
çalışmaktır” diyen bir Çinliler Batı’da oldukça zorlanmaktadır. Son derece
bireyci bir toplum olan Amerika’lılar ile çalışmaya, ülkelerine ve elbette
şirketlerine aşırı bağlı olan Çinli yöneticiler bir türlü anlaşamazlar. Hemen
oluşan kutuplaşma her iki tarafın da diğerine karşı taktikler oluşturmasına
sebep olur.
Uzak Doğu’da çoğu kültürde rastlanan, başkalarına karşı
güvensizlik, derinde yatan milliyetçi bir gurur ve sorgusuz sualsiz sadakat, Amerikan
Rüyası ile bağdaşmaz. Çinlilerin kendi mahallelerini yaratmadaki başarılarını
şirketlerde de sürdürme rüyaları, sendika ile çalışmamalarına, iki dolar daha
fazla vererek çalışanları motive etme gayretleri ve çeşitli yıldırma (mobbing)
çabaları ile devam eder.
Her ne var ki bunlar işe yaramaz, firma zarar etmeye ve iş gücü değişmeye devam eder. Doğrudan iletişimi sevmeyen bu kültür, her şeyi dolaylı yolla, imalarla halletmeye alışmıştır bir kere. Yerelleşmek yerine kendi kültürlerini devam empoze etmeye çalışmaktadır. İki sistem arasındaki kaostan her iki tarafın bazı bireylerini etkiler. Rekabetin artması ile maliyetleri düşürme baskısı, fazla çalışan, az maaşa ve güvenlik koşullarına razı gelen ülkelerin ön plan çıkmasına yardım ediyor. Tüketim ve kıyasıya rekabet bu kısır döngüsü beslemektedir.
Oysa, günümüzün şirketleri de geçmişin kalabalık aileleri
yani kabileler gibi yönetilmelidir. Bu da ancak kültür uyumu ile gerçekleşir.
Değerler ve ulvi bir amaç – elbette sadece çalışmak değil – birleştiğinde
başarı sadece bir yan üründür...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder