İçimdeki ses şöyle diyor...
İçimde öyle yönüm var ki...
Kendime şunu söylüyorum...
İçimde öyle yönüm var ki...
Kendime şunu söylüyorum...
Bir yanım ‘çek git diyor’, bir yanım ‘sabır’ diyor...
Hiç bu veya benzeri cümleler kuruyor musunuz? Her zaman mı?
Yoksa sıklıkla mı?..
Kendi kişiliğinizin farklı yönleri var ve bunlar bazen
birbirleri ile çelişiyor mu? Bu parçaların ideallerine uymaya çalışmak sizi yoruyor mu? İnsanların sizi gördükleri şekil ile parçalarınız oluşturdukları
arasında farklar mı var? Ve tüm bunlar sizde stres mi yaratıyor?
Son dönemlerde yeni akımlarla gelen bilgiler bir ve bütün olmaktan bahsederken, nereden çıktı şimdi parçalar? Bir ve
bütünüm deyip meditasyona oturuyorsunuz ve sorunlarınız çözülüyor mu? Yoksa ayağa
kalkıp günlük hayatınıza döndüğünüzde yine başka bir şekilde mi yaşıyorsunuz?
Bilgiler güzel, bunları dile getirmek ve paylaşmak hoş
olabilir ama...
Hiç Budha’nın prens olmasına rağmen tüm her şeyi ama her şeyi bırakıp hakikati aramasını, Yunus Emre’nin yürüyerek karış karış gerçeği aramasının sebebini düşündünüz mü? Madem bu kişiler bu kadar ulvi ve bilge, neden bu kadar eziyet çekip, her şeyden vazgeçtiler?
Hiç Budha’nın prens olmasına rağmen tüm her şeyi ama her şeyi bırakıp hakikati aramasını, Yunus Emre’nin yürüyerek karış karış gerçeği aramasının sebebini düşündünüz mü? Madem bu kişiler bu kadar ulvi ve bilge, neden bu kadar eziyet çekip, her şeyden vazgeçtiler?
Hakikati bulmak, bir olmak için ne bir guruları vardı ne de kestirme bir yolları. Bu yolda ilerlerken aslında bir yol olmadığını da
keşfettiler belki. Bireysel çabalarında belki kendilerine ilham verecek,
vesile olacak üstatlar ile karşılaşmış olabilirler ama gerçek şu ki bu bir
bireysel yolculuk ve zor bir yolculuk.
Gözlem
İlk aşama gözlem
ile nasıl bir gerçeklik yaratmışız kendimize, bunu anlamak. Nasıl tepki
veriyoruz? Neler bizi sevindiriyor? Neler bizi üzüyor? Ne zaman küplere
biniyoruz? Hangi temel inanç ve düşünce sistemlerine sahibiz?
Parçaların
Tanımlanması
İkinci aşama davranış kalıplarımızın ardında yatan
parçalarımızı tespit etmek. Kurban, kurtarıcı, nazik, bilge, saldırgan,
mücadeleci, mükemmeliyetçi vs... İyi veya kötü gibi görünen tüm parçaları.
Unutmayın içimizdeki parçaları ne kadar görmezden gelirsek,
ne kadar kapalı kapılar ardında kilitlersek, o kadar bizi kontrol ederler.
İllüzyonun Dağılması
Bilinçli zihnimiz tüm davranış ve duygularımız için birer
kulp bulur; ya mantıklı bir şekilde açıklar veya suçu dışarıya yansıtır. Bu
tuzağa düşmeden, yarattığımız tüm hayatın sorumluluğu üzerimize almak
durumundayız. Bu, parçalarımızı görmemize imkan verecektir. Üçüncü aşamada bu
parçaların işlevlerini ve kaynaklarını sorgulayarak bulmak geliyor.
Bağımlılıklarınız ile de aynı şekilde çalışıp, doğru cevabı bulana kadar soru
sorarak çalışabilirsiniz. Zihninizin oyunlarını en aza indirmek için bunu
yazılı yapmakta fayda var...
Özgürlük
Tüm aşamalardan sonra göreceğiz ki iyi ya da kötü parça diye
bir şey yok. Her parçanın bizim hayatımızda olumlu ve olumsuz etkileri mevcut. Ama
en önemlisi tüm bu mekaniği gördükten sonra bu parçaların biz olmadığını, neden
ve nasıl devreye girdiklerini anlayabiliriz, bu da bu parçalardan bağımsız ve
özgür olmak anlamına gelir...
İşte o zaman görürüz bir miyiz, bütün müyüz, kimiz, neyiz?..
biz olumlu düşünmeye başladığımızda herşey yavaş yavaş olumluya dönüyor
YanıtlaSil