9 Haziran 2020 Salı

18 Regali



Annesini hiç tanımamıştı. Çok küçükken nerede olduğunu bile bilmiyordu. Bir gün babası onun annesinin onu doğurduğu gün öldüğünü söyledi. Annesi ölmeden önce ona her doğum günü için bazı hediyeler almıştı. Öleceğini biliyordu. Her doğum gününde annesinden gelen hediyeleri alıyordu ancak Anna çok kızgındı bir türlü kabullenemiyor, onu hiç tanımayan annesinin aldığı hediyeleri beğenmiyordu. Babasına da öfkeliydi. Onun başka bir kadında olması da ona bir fayda sağlamıyordu.

İçindeki bir ses hep ona daha tehlikeli şeyler yapmasını söylüyordu. Belki de böyle hayat buluyordu. Tehlikeli yükseklikten havuza atlıyor, eve geldiğinde ise babasına devamlı itiraz ediyordu...

18. doğum günü yaklaştığında mucizevi bir şey oldu. Bir anda annesinin ona hamile kaldığı anda buldu kendisini... 18 yıl öncesindeydi. Nasıl olabilirdi böyle bir şey? Bu umulmadık karşılaşma Anna’nın kendi annesinin ve babasının neler yaşadığını anlaması için çok büyük bir fırsat olacaktı. Her şeye tanık oluyordu: Annesinin hamileyken hastalığa yakalandığını öğrenmesi,  babasıyla bunu bir türlü paylaşamaması, paylaştıktan sonra da babasının geçirdi şok. Her şey ne kadar zordu onlar için ancak her şeyden öte anne ve babasının arasındaki sevgiyi görmüştü. Büyük bir sevginin, büyük bir aşkın çocuğuydu...

Annesini daha yakından tanımaya karar verdi. Bakıyordu bir türlü ortak bir yön bulamıyordu. Oysa annesi de kendisi de inatçı, dediğini yaptıran karakterde kadınlardı. Gittikçe yakınlaşan anne kız beraber zaman geçiriyorlardı. Anna annesine doğum günü hediyeleri seçmesi için yardım etmeye başladı. Hiç beğenmediği piyona yerine bateri aldırmak gibi daha çok hoşuna gidecek hediyeler aldırmaya başladı.


Anna artık anne ve babasını daha iyi anlıyordu. Annesini tanımak, babasının nasıl fedakarlıklarla onu yetiştirdiğini görmek ona farklı bir bakış açısı kazandırmıştı. Annesi fiziken yanında olmasa da, kader onları ayırsa da, her zaman annesi ona destek olabilecekti. 

Anne demek hayat demekti. Artık annesinden almaya başlayabilirdi. Artık üzgün ve öfkeli olmaya gerek yoktu. Annesiyle hiç kuramadığı bağ aslında her zaman oradaydı. Artık yaşayabilirdi, şimdi hediyeleri kabul edebilirdi. Annesini onurlandırıp ondan aldığı hayatla güzel bir şeyler yapabilirdi.

2 yorum:

  1. merhaba takipteyim iadei ziyaret arzu ederseniz eğer ;
    https://duvartakvimi.blogspot.com dayım sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Elbette blogunuzu ziyaret edeceğim.

      Sil