Her çocuk doğduğunda annecidir. Onu emziren ve koruyan
annesi, bebeğin hayatta kalması için yeterlidir. Anne, bebeğine hayat
vermiştir. Bu, sınırsız bir enerji gibidir. Ancak bir erkek çocuk, erkek olmayı
ancak babasından öğrenebilir. Yoksa anasının kuzusu olarak kalır. Baba onu
hayata hazırlamaktan sorumlu kişidir. Kadın, erkeğe göre daha endişelidir, daha
korumacıdır... Hayata atılması ve kendi ayaklarının üzerinde durması gereken
bir çocuk için babanın yol göstermesi gerekir. Baba, anneden gelen enerjiye yön
verir.
Ancak çift boşanmışsa ve çocuk annede yaşıyorsa, genellikle
çocuk kendini ikilemde hisseder. Evde ruhen babanın yerini alır. Babasına sevgi
ve özlem duyduğunda ise, annesine ihanet etmiş gibi hissedebilir. Özellikle de
babanın kişisel problemleri varsa, anne, çocuğunu korumak isteyebilir. Ancak
babamız, bizim için en doğru babadır. Annemiz de en doğru annedir...
Anne ve babamız nasıl olurlarsa olsunlar, veremediklerine değil, verebildiklerine bakıp, bunun için teşekkür etmeliyiz.
Anne ve babamızın verebilecekleri kadarını vermiştir; ne
azını ne de fazlasını... Onların da arkasındaki kaderi görüp, kabul etmek bizi
güçlendirir ve özgürleştirir. Zihnin kurguladığı yanılsama dolu hikayemizden
kurtulur, kendi sorumluluğumuzu alırız.
The Confirmation filminin
kahramanı Anthony’nin babasının alkol
problemi vardır. Annesi babasından boşanmıştır ve yeni bir erkek arkadaşı vardır. Tüm bu
koşullardan dolayı annesi oğlunu koruma altına almıştır. Eski eşine fazla
güvenmez. Anthony, babası Walt ile sıra
dışı bir gün geçireceklerdir. İşte bu, Anthony için müthiş bir deneyimdir. Hayatın
tüm yönlerini aynı günde tecrübe eder ve babası ile bağ kurar...
Hepimizin içinde olan tüm özellikleri, belki de bir gün
içerisinde görecektir. Bu, onun içinde müthiş bir anlayıştır geliştirecektir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder