Kadın beynindeki ‘hippocampus’
bölgesi fiziksel olarak erkeklere göre daha büyüktür. Bu merkez empati, hafıza
ve endişe ile ilgili bölgedir. Bebeğin hayatta kalması için empati ve endişe
gereklidir. Ancak çocuğun büyüdükçe hayata atılması ve güvenli sularda tehlike
ile yüzleşmesini baba sağlar.
Babanın çocukların yetiştirilmesi ile pek ilgilenmediği
durumlarda veya boşanmış çiftlerde annenin korumacılığı tam tersine artabilir.
Ve sağlıklı bir ilişki kurmazsa çocuğu kendine amaç edinebilir ve
kendi hayatının odak noktası haline getirebilir. Hele bir de bu erkek çocuk ise
enerjetik olarak oğul, eş yerine geçebilir. Anne oğlunu kimseyle paylaşmak
istemez. Eğer eski eş de anne tarafından sevgi ve saygıyla anılmıyorsa aile
sisteminde bir denge bir denge bozukluğu olur. Aile sistemi çalışmasının kurucusu
Bert Hellinger, boşanan çiftlere şöyle bir tavsiyede bulunuyor; “Hangi ebeveyn
diğerini daha çok seviyor, saygı gösteriyorsa çocuk onda kalmalıdır... Bu da
genellikle babadır.” [Çocuğun anneye bağlı bir bebek olmadığı varsayılıyor]
Diğer önemli bir konu da, bir erkek çocuğunun erkekliğe adım atması için
babasına ihtiyacı vardır.
Ride filminin
kahramanı Angelo, annesinin
kontrolünden ve baskısından sıkılmıştır. Yazar olması için onu yönlendiren
annesi Jackie aynı zamanda oğlunu sık
sık eleştirir. Bir karı koca gibi kavga etmektedirler. Angelo ise babasının
yanına sörfçü olmak için gider, annesi de peşinden gelir. Angelo erkek
kardeşini kaybetmiştir. Ailede erken kaybedilen bir çocuk ailede bir travmaya
sebep olabilir ve abisi olmak üzere anne de hem bu çocuğundan peşinden gitme
eğilimi gösterirken, diğer çocuğa aşırı düşkünlük sergileyebilir. Hayatta kalan
kardeşinde suçluluk duyması sıkça
yaşanan bir dinamiktir. Ya ölenle ölürüz ya da onu tamamen unutmaya çalışırız; sonuç tamamen aynıdır... Ruhani olarak dolaşık kalmak. Anne bir türlü hayata geri dönemezken, hayatta olan oğlu için aşırı derece endişelidir. Yapılması gereken, ölümü ve kaderi, olduğu gibi kabul etmek ve sevdiğimiz kişi ile uygun bir şekilde veda etmektir...
Annesi, Angelo’nun peşinden gelir ve onun gibi sörf yapmak
için ders almaya başlar. Bu sırada genç sörf hocası ile romantik bir
birliktelik de başlamıştır. Uzun süre işe dönmeyen Jackie, işini kaybeder ve
oğlu, eski kocasını ailesi ile yüzleşmeye artık hazırdır.
Helen Hunt hem yazmış, hem yönetmiş hem de oynamış. Bu Hunt’ın
ilk sinema filmi yönetmenliği. Sanatsal olarak çok başarılı bir film olmasa da
konu ve işlenme şekli başarılı. Biraz televizyon filmi gibi de olsa, izlemeye
değer...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder