Darius, çocukken dünyayı toz pembe görürken, annesinin
ölümünden sonra hayatta ilgili beklentilerini düşük tutmaktadır. İstediğini
elde etmektedir; babası ile parası için çalışmaktadır; hayatında mutsuz olduğu
bir noktadır.
Çalıştığı dergide patronu Jeff, kişilere lakaplar takarak, eğlence
ve kızlarla takılmayı ilginç bir yaşam tarzı olarak belirlemiştir. İşi, evi ve
arabası ile gurur duyar.
Patronu ve bir işi arkadaşı ile “Zamanda Yolculuk” yaptığını iddia eden ve gazete ilanı ile
bir partner arayan Kenneth'i görmeye onu hakkında bir hikaye oluşturmaya giderler. Kenneth, bu yolculuğa birisi ile gitmek ister. Kendisine
şüphe duyduğunda veya güvensiz hissettiğinde arkasını toplayacak birine ihtiyaç
duyar.
Jeff, Kenneth için gittikleri kasabada lisede beraber olduğu
kızla tekrar görüşmek ister. Ancak eskisi gibi zayıf çekici olmadığını görünce
hayal kırıklığına uğrar. Sonra tekrardan bira araya geldiklerinde, ondan
hoşlanır. Tavuk beslemek, ev yemekleri yemek hoşuna gider. Diğer bağımlılıklarının yerine aşka düşmeyi seçer... Liz
bunun farkına varır ve Jeff’i reddeder. Jeff hemen yargılara sarılır ve Liz’i
suçlar ve alkol ve cinselliğe bırakır kendini...
Kenneth ise zamanda yolculuğu aşk için yapacaktır. Ölen kız
arkadaşı için gidecektir geçmişe... O zamanda takılmıştır. Tüm sorunlara rağmen
kendi olabilen biridir... Ne zaman kendim olmuştum? Ne yapıyordum? Nasıl hissediyordum? Kendim olsam, nasıl daha güzel olurdu?
"Darius: Kenneth’in garip olduğunu da nereden çıkarıyorsun?
Jeff: Çünkü zamanda yolculuk yapabileceğini düşüyor.
Darius: Einstein ve David Bowie de garip miydi?"
Çok keyifli bir anlatımmm.Doğrusu bazen sizinle film izlemek isterdim;duygusu ediniyorum.
YanıtlaSilteşekkürler!
YanıtlaSil