9 Ocak 2019 Çarşamba

Beautiful Boy



Daha dün gibiydi. Ellerini tutuşu, gazını çıkarması, onu öpüp koklaması... Babasının oğluydu. Büyüdükçe onunla bir çok şey paylaşmaya başladı. Müzik dinliyor, sörf yapıyorlar, eğlenceye gidiyorlardı. Sonrasında boşanmıştı, beş yaşındaki oğlu onunla başka bir şehirde yaşıyordu. Yeni eşinden olan çocukları ile hepsi kocaman bir aile olmuştu. Her şey yolunda gidiyordu. Oğlu kullandığı masum gibi gözüken maddeleri bile onunla paylaşıyor ve bir arkadaş gibi o da oğluna eşlik ediyordu.

Oysa durum göründüğü gibi değildi. İşin derecesi hiç onun anlattığı gibi masum değildi. Bir kaç yıldır ciddi madde bağımlılığı oluşmuştu. Nasıl bu noktaya geldiğini düşünüyordu? Çevresindeki bütün baba-oğuldan daha yakın sanıyordu kendini. “Neden, neden?” diye soruyordu kendine. Oğlu ise hep babasını hayal kırıklığına uğradığını düşüyordu. Özellikle de üniversiteye gitmediği için...


Nerede hata yapıyordu? Onunla arkadaş gibi olmuştu hep. Son derece yakın... Belki onun babaya ihtiyacı vardı? Küçük yaşta annesinden ayrılması sorun mu olmuştu? Gerçekten bilemiyordu. Ne çabuk geçmişti zaman? Daha dün onu şarkı söyleyerek uyutuyordu. Ona onu her şeyden daha fazla sevdiğini söylüyordu. “Her şey... Her şey...” Bu onların vedalaşma ritüeli olmuştu. Onu her şeyden fazla sevmek belki de ona fazla sorumluluk yüklemek anlamına mı geliyordu? Bilemiyordu artık. Çıldırmak üzereydi. Oğlu ellerinin arasından kayıp gidiyordu. Yoksa fazla kontrolcü olmuştu? Boşanmanın, annenin ortalıklarda olmamasından dolayı ortaya çıkan durum telafi etmek için aşırı kontrolcü mü davranmıştı? Emin değildi, ancak oğlu onu bu konuda suçluyordu. Kontrolcü olmasının ardında neler yatıyordu? Kontrol güven arayışı demekti. Güven arayışı bir zamanlar korktuğunu veya hiç güvende hissedebileceği bir ortamı olmadığı anlamına geliyor olabilirdi. Şimdi kendisi hakkında düşünmek istemiyordu. Tek derdi oğlunu kurtarmaktı. Onu yetiştirme konusunda başarısız olduğunu görmek onu hem üzüyor hem de öfkelendiriyordu. Bazen eski karısına bazen oğluna bazen de kendine yükleniyordu.

Bir gün oğlunun evden çekip gittiği bir gün onun defterini buldu; son derece depresif çizimler, cümleler vardı bu defterde... Geçilmemesi gereken çizgi çoktan aşılmıştı:
“Kullandıkça, utanç duyacağım şeyler yapıyorum ve daha çok kullanıyorum, böylece yaptıklarımla yüzleşmek zorunda kalmıyorum. Geriye dönüş çok uzakta bir yolculuk gibi görünüyor.”

Hiç çaba göstermiyor değildi. Bir çok kere bırakmayı denemişti. Hatta bir keresinde bir seneyi aşkın bir süre temiz yaşamıştı. Ancak yine aynı noktaya dönüyordu. Bir grup konuşmasında şunları söylemişti: “Annem harika, babam harika. Benimle gurur duymalarını istiyorum.” Bu saçma bir cümleydi. Onunla gurur duymak için hiç bir koşula ihtiyacı olduğunu hissetmiyordu. Sadece oğlunu geri istiyordu. Belki de artık ona bebek bakıcılığı yapmayı bırakması gerekiyordu. Son eşi ve çocukları da bu durumdan etkilenmeye başlamıştı. Artık bir şeyler değişecekti. Bu konuda yazacak ve insanlara ilham olacaktı. Oğlunun bambaşka bir konu için söylediği bir cümleyi hiç unutmayacaktı:
Bunu senin için yapıyorum baba.

4 yorum:

  1. İzlediğim veya izlemek isteyeceğim eserleri paylaşıyorsunuz. Telepatik güç nereden kaynaklanıyor olabilir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bize gerekli olanı, niyet ettiğimizi hayatımıza çekeriz. Her şey her zaman birbirine bağlıdır. Şans ve tesadüf değildir hiç bir şey...

      Sil