9 Nisan 2013 Salı

Hachi: Bir Köpeğin Hikayesi



İnsanların, doğa koşullarına göre kendini adapte ettiğini bir çok araştırmadan anlmaktayız. Hayvanlar da insanlar gibi bir süreçten geçiyor... Ama birbirlerini ne yönde etkiliyorlar? İnsanlar, çevrelerindeki hayvalara uyum sağlayarak mı adaptasyon yaşıyor, yoksa hayvanlar mı insanlara bakıp?
Bu soruyu, yolda köpeklerini gezdiren ve karşılıklı birbirine benzeyen çiftleri de görünce de aklımdan geçirmiyor değilim.

Tüm bunları düşündürten filmin adı Hachi? Hachi mi ne? Akita cinsinden Japon bir köpeğin adı. Film ise, bu köpeğin hayatından uyarlanarak beyaz perdeye aktarılmış. Senaryosunu Stephen P. Lindsey, yönetmenliğini de Lasse Hallström yapmış filmin...

                                     Japonca 'sekiz'in yazılışı; 'Hachi'
Akita cinsi köpekler, aynı Japonlara benziyor. Sadece tip olarak değil; karakter olarak da! Ağırbaşlı, dik duruşu, güçlü ve kendine has görüntüsü ile bilge bir uzakdoğu Zen ustadı gibi... Bunların yanısıra yine Japon sadakatini almış veya vermiş bir köpek Akita cinsi. Adının Japonca'da sekiz anlamına gelen, Hachiko’nun da hikayesi bununla ilgili...


İşte filmde Amerika versiyonu olarak işlenen gerçek hikayenin özeti:

1923 doğumlu Haçiko, 1924 yılında Tokyo üniversitesinde görev yapan Japon profesör Dr. Hidesabura Ueno tarafından büyütülür. Haçiko, her sabah üniversiteye gitmek için evden metroya yürüyen sahibine eşlik eder. Metronun dış kapısına kadar getirdiği sahibini uğurladıktan sonra da eve döner. Çok geçmeden bir akşam üniversite dönüşünde metronun çıkışında Haçiko'yu kendisini beklerken görmeye başlayan profesör, bu akıllı köpeğin sahibinin eve dönüş saatlerini hesapladığını anlar.
Tam bir yıl boyunca, Haçiko bu rutini tekrarlar.
Ama bir akşam metrodan çıkmaz profesör. Kendisi kalp krizi sonucunda bu dünyaya veda etmiştir.

Haçiko gözleri metronun kapısında gece boyunca bekler. Bir sonraki akşam yine bekler...
Haçiko her akşam Profesörün geleceği umudu ile inatla beklemeye devam eder. Haçiko tam 10 yıl boyunca sahibinin gelmesini bekler. 12 yaşındayken metronun kapısında hayata gözleri yumar...


Bugün Tokyo'ya gidenseniz, Shibuya istasyonunun kapısında köpek heykeli Haçiko'ya rastlayabilirsiniz. Japonlar, sadakat ve insan hayvan ilişkisinin sembolü olarak ölümünden hemen sonra, sahibini beklediği yere Haçiko'nun heykelini dikerler.

Japonlar mı Hachi'ye örnek olmuşlar, Hachi mi Japonlara?

1 yorum:

  1. Her 2 versiyonu da son derece etkileyici...
    Bir hayvanın sadakati ve sevgisini izlemek, bazı insanlar için düşündürücü olabilir mi?

    YanıtlaSil